
Life isn’t measured in minutes, but in moments!..

Bugün ‘nasıl geçti?’ sorusuna ‘integral sembolü gibi’ diye cevap verdiğim bi matematik sınavım vardı… Ama son zamanlarda geçirdiğim en güzel günlerden biriydi..
Sabah okula geldim kafamda özeni “benjamin button’un tuhaf hikayesi”ne gitmeye ikna etme yöntemleri dönüyordu..(matematik sınavı yerine :O). Baya uğraştım ama sonunda ikna ettim… Sınav mınav okul geçti işte… Hea bu arada şiiri okuyorum 18 mart’ta… Biraz vurguları düzeltmem lazım o kadar.. Neyse okul çıkışı dersaneye gittik fizik etüdü için yeni bi fizikçi gelmiş adam daha 20-22 yaşlarında ilk defa tahtada ders anlattığı o kadar belliydi ki… neyse pek verimli geçmiyceğini anlayınca terkettik ortamı =) (bu arada etüd salonunda hiiiç de hoşlanmadığım şeylere şahit oldum ama şimdi bu kadar güzel geçmiş bi günde bundan bahsetmek istemiyorum)
Then… Özenle bindik tramvaya ordan metrobüse… Airporta gittik ikimiz de ilk defa gidiyo’duk airporta… Girer girmez bi kanımız kaynadı zaten çok güzel duruyo direk girişten bakınca… çıktık yukarı sinema bileti alcaz (gnctrkcll varmı fln diye tartışıyoruz bu arada=)) neyse 10 liraya kadar sorun yok diyerek gidiyoruz neyse vardık sinemaya 😀 aa gnctrkcll var baya mutlu olduk :D:D aa baktım tam: 8 lira öğrenci: 6 lira enteresan bu kadar güzel mekanda bu kadar ucuz allah allah.. 😀 aldık biletleri (6 lira 2 bilet evet evet :D)) geçtik yemek yemeğe… 😀 özen değişiklik olsun diye adını hatırlamadğım bi yerden bişiler aldı bn her zamanki gibi chicken whoper büyük seçim… yedik tıka basa sinemaya doğru yol aldık… 17:30’da film başlıyodu tam olarak 17:30da ordaydık girdik içeri önden 4. sırayı gösterdiler koltuğa oturduk(rahatlığı anlatamam…) diğer bi çok sinemadan 40 kat daha iyi…. filmi soluksuz izledim çok çok çok çok güzel ya… 90 dk ilk bölümü zaten filmin :D.. oturup filmi anlatmycam burda zaten sinema siteleri yeterince anlatmış ama öyle güzel konuşmalar geçiyoki… neyse yazı sonunda vercem bazılarını… film 20:15’de bitti… çıktığımızda bu romantik gün için birbirimize teşekkür ettik özenle… :D… ekşiye baktım tam 23 sayfa yorum var baya beğenilmiş sanırım… öyle değilse bile ben bayıldımmm 😀
tabii ki başlık filmden alıntı… hoş ama dimi..
filmin sonlarına doğru şöyle diyo Daisy:
And in the spring, 2003, he looked at me. And I knew, that he knew, who I was. And then he closed his eyes, as if to go to sleep.
daisy: ...we are almost in the same age. we’re meeting in the middle.
benjamin: we finally caught up each other. wait.. (aynanın karşısına geçip sarılır) i wanna remember us, just as we are now..
Benjamin Button: It’s a funny thing about comin’ home. Looks the same, smells the same, feels the same. You’ll realize what’s changed is you.
Benjamin Button: Some people, were born to sit by a river. Some get struck by lightning. Some have an ear for music. Some are artists. Some swim. Some know buttons. Some know Shakespeare. Some are mothers. And some people, dance.
Benjamin Button: Some nights, I’d have to sleep alone. I didn’t mind, I would listen to the house breathin’. All those people sleepin’. I felt… safe.
Daisy: Would you still love me if I were old and saggy?
Benjamin Button: Would you still love ME if I were young and had acne? When I’m afraid of what’s under the bed? Or if I end up wetting the bed?
4 comments

neyse en azından birileri izlemeyi başarmış bu filmi oda yeter biz bu izleyemeyenlere
ya ‘birileri’ izlemiş…
ama tavsiye ediyorum kesinlikle 3 saat olmasına rağmen yine olsa yine izlerim.. o derece yanii
aaaa yazıda unuttuğum çok mühim bi’şey,
bugün voleybola sercan da katıldı bence çok zevkliydiii 😀
sercanın kafaları
özene tokat gibi çarpan top fln 😀
tekrar oynarsanız yarın çağırın gene oynarız 😀
ama özenin ağzının dalgalanışı hala gözümün önünde.ölcektim gülmekten ya 😀